Güvenmek isterdi birilerine. En ufak fırsatta kayadan fışkıran su misali saflığından kurban kınası düşerdi payına. Alışkanlık mıdır bilmem; gün aksatmazdı bu eylem hâli. İlk ve maalesef sonu olmayan bir deneyişle başlamıştı, sayısız ve faydası olmayan deneyimler yaşanmıştı. Yaşandı. Yaşanıyor. Ve her şey gibi bu huy da eskidi zamanın; saniyelerin yelkovanı, onun akrebi, onun da günleri ayları, hatta yılları beraberinde akıttığında. Ve... Acımız çok büyük... O eski; ruhu kırlarda, aklı gökyüzünün özgürlüğünde, kalbi pirket duvarların arasından patlayan hayat yeşili rengi çiçeğin yaşam sevincinde, teni yağmurda, burnu o yağmur damlalarından berduş olmuş toprak kokusunda, dili, içini dinleyebilecek "zannettiği" herkese dökebileceği cümlelerde, hatta bunları en zirvesinde yaşayan biri vardı. Böyle biri. Kaybettik. Başımız sağ olsun.
(Harflerin Etkisinde)